Siyah önlüklü günlerdi o günler.
O sezon siyah-beyaz televizyonda siyah-beyazlı takımda oynayan bir adam benim gibi bir çok insanın zihnini allak bullak ediyor , "bu futbolcu nasıl olmuş da gelmiş ülkemize" sorusunu sorduruyor , mahalle maçlarında rakip kaleye yakın olan herkes o olmak istiyordu.
O sezon siyah-beyaz televizyonda siyah-beyaz formalı o adamı izleyen bir çok insan siyah-beyaz'lı takımı tutar olmuştu.
O adam Leslie Ferdinand.
Aklımıza kazınmış şekliyli Les Ferdinand. Hatta mahalle maçlarında Ferdi diye geçtiği de olmuştur.
88-89 sezonu öyle bir sezondu ki aklıma hep Ferdinand ile kazınmış. Bir çok kişi için de öyle. Halbuki o sezon bir takım 100 gol barajını geçmişti. Ama akıllarda -kupalar dahil- 16 gol atan Les Ferdinand...
Hani bazı şeyler masal gibidir , büyüdükçe büyüsünü yitirir ya...
Az önce NTV Spor'daki YDYD programında öğrendim.
Les Ferdinand 2-3 gündür görmediği malzemeci Süreyya'yı sorup , hasta olduğunu öğrendiğinde derme çatma bir el çizimi pusula ile malzemeci Süreyya'nın evine kadar gidip , onu alıp hastaneye götürüp tedavi ettirecek kadar düşünceli bir insanmış.
Bazı şeyler masal gibidir , büyüdükçe büyüsünü yitirir ya ; yitirmedi işte. Büyüdükçe büyüdü Les Ferdinand...
Çok teşekkürler Leslie.
İyi ki gelmiş , zihinlerimize güzel kareler bırakmışsın.
Bu arada ben o malum sezondan 3 yıl öncesinde siyah-beyaz televizyonda sarı kırmızı renklere vurulmuştum.
Les Ferdinand |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.