2021/10/25

18.00 Olmasına 4 Dakika Var

" Yıllarca sahneye çıkma, tek seferlik çık. Onda da "turnenin bir ayağıymış gibi" çal...

Dinledikçe hayret ediyorum. 

Belki de abartıyorumdur, olsun... 

Oradaydım. Orada olmak ne demek, tek tek gün saydım, saat saydım.

Bugün bu albümü dinleyişime dair bir şey karalarım belki önümüzdeki günlerde.

Dur bakalım..."

Günümüzde içinden çıkmak için ataklara kalktığımız yılın 29 Eylül günü, 18.00 olmasına 4 dakika varken üstte okuduklarınızı mavi kuşlu uygulamadan paylaştım.

Hayır, tahmininizin aksine bu yazı Dr. Skull yazısı değil. Kendime dair bir ufak not sadece...

Belirtilen gün ve saatte dinlediğim albüm değil özne. Özne olan dinlediğim yer ve sebebi.

İlk defa bir ruhsatta ve trafik sigortasında adım yazdı yukarıda belirtilen tarih ve saatte. Bu anı zihnimde bir şekilde kazımak istedim ve aklıma Showy Zover'dan başka albüm gelmedi.

Öyle ya... O konserin görüntü kaydı haziran ayının 25. günü çıkmıştı. Sırf çentik atmak için bir şarkılık süre izledim o geceki ilk yayında...

Neden sadece bir şarkı? Nedeni basit. Her gün birilerinin karşılaştığı bir durum. Ölüm...

Geçtiğimiz haziranın yirmi üçüncü günü babam öldü, yirmi beşinde kaldırdık cenazeyi. Kaldırmak doğru fiil midir, emin değilim. Belki de yatırmak demek daha doğru.

"Miras değil alın teri" yazısı yazar ya arabalarda, tam tersini yazdırabilirim şimdi. Gerçi araba için değişen bir şey çok. Çünkü araba eski yerinde. Vergisi ödenmezse devletin tutacağı yakanın sahibi değişti o kadar. Haricinde değişen bir şey yok.

Çok iyi değildi aramız. Hatta aramızı belirten arayı anlatabilmek için gösterilebilecek iki uç olan A noktasından B noktasına gitmek için vasıtaya binmek gerekirdi.

Zor bir hastalık geçirdi. Bu dönemde benim de yaptığım saçma bir hata var. "Covid miydi" sorusunu sormak. Hayır, covid değildi. "Ee, neydi peki" sorusunun kısa yanıtı -elbette abartarak- Covid hariç her şey...

"Sosyal medyada hiç yazmadın" sitemini yapacaklarınız vardır. Haklısınız... Haberi alır almaz memlekete gidebilmek için vasıta bulma telaşı başladı. O an kimseyle görüşemezdim. Sonrasında da yazamazdım, otobüs yolculuğunda gece vakti aranmak istemedim doğrusu. 

Sonrası... Sonrasında da yazamadım, vakit geçmişti. 

O günlerde arayanlar, gelenler oldu. Hepsine en içten duygularla teşekkür ederim.

"Bu kadar şeyin ne anlamı var, ne anlatmak istiyor bu yazı?" 

29 Eylül günü saatin 18 olmasına 4 dakika varken bir başlangıçta bulunmuştum. 4 ay önce bugün bir veda olmuştu hayatımda. İkisini anlatıp  bir şey paylaşmak istedim sadece:

Hayat kısa, sevdiğiniz bir albümü açın, dinleyin.

İyi dinlemeler, iyi dinlenmeler.










Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.