Bundan tam 375 gün öncesinde basın emekçisi muhabir arkadaşlarına "Dokunan yanar arkadaşlar , dokunan yanar" diye sitemde bulunmuştu Ahmet Şık polis otosuna götürülürken.
Dokunanı yakıyorlar.
Ne yazık ki dokunanı yakıyorlardı , yakmaya da devam ediyorlar.
Peki ya bundan seneler önce aynı zihniyetin yaptığını - yaktığını hatırlıyor musunuz ?
|
Unutma ! ! ! |
2 Temmuz 1993 . Sivas. Madımak Oteli.Hani o yanıp sönen İHA logosu ile zihinlerimize kazınmış olan görüntüleri hatırlıyor musunuz?
Az kaldı . Zihninizde o yanıp sönen logolu görüntüler gidecek. Ya da en fazla yanıp sönenin İHA logosu olduğu kalacak akıllarda.
Yanıp da sönmeyen bir Madımak Otelinin olduğu zamanaşımından uçup gidecek zihinlerimizden.
Gelelim bugüne...
Bugün Oda TV davasından dört tane tahliye haberi geldi.
Nedim Şener, Ahmet Şık, Sait Çakır, Coşkun Musluk tahliye edildi.
Bir parmak bal çalmak diye çok güzel bir tabir vardır. İşte aynen o yapıldı bize.
Biz o bir parmak bala sevineceğiz ve 13 Mart 2012 tarihinde zamanaşımına uğratılacak olan Madımak davasını böylelikle unutacağız. En azından bunu istiyorlar.
Yazıdan sakın ha "Madımak'ı unutturmak için salıverdiler , aslında bu dört adam da suçludur" gibi bir anlam çıkartmayın. Zaten o dört adamın da diğerlerinin de ve diğer davalardaki bir çok isminde neden orada olduklarına bir anlam vermem mümkün değil.
Olmayacak şeylere sevinmek zorunda bırakılıyoruz. 13 ay sonra insanlar evlerine , çocuklarına gidiyor. 13 ay ! ! !
Umarım en yakın zamanda hepsi yuvalarına , çocuklarına kavuşurlar.
Umarım en yakın zamanda Madımak katilleri ; Uğur Mumcu'nun , Çetin Emeç'in , Bahriye Üçok'un , Necip Hablemitoğlu'nun ve ismini saymakla bitiremeyeceğimiz diğerlerinin (ama her seferinde benim-senin) katillerinin adalete teslim edilmesi ve gereken cezayı çekmelerini dilemekten başka ne gelir elden...