Şimdi düşünüyorum da yanılmışım. Sanki sonun başlangıcı "Dilek Özçelik" olayıymış...
İnsan olduğumuzu hatırlamışız demek ki o üzücü olay ile... Kalbimiz kırıldı , paramparça oldu. Vurulduk , vurgun yedik... Başka bir şey olduk artık.
Dilek-1 Mayıs - Reyhanlı - Gezi
Hepsinde insancıl bir durum var...
Sen hastalığına çare olacak ilacı bulamayan kızcağızın eline nasıl para tutuşturursun ?
Sen bir bayram yerini hangi hakla cehenneme çevirirsin ?
Sen hangi hakla bir savaş çıkartmak için birilerini destekleyip Döne Teyzenin akrabalarını öldürtürsün ?
Sen nasıl , nasıl , nasıl ...
Sorular akar gider...
Zamanında "Dilek" olayı için neler yazmışım.
"Para kazanılır , kaybedilir...
Peki ya haysiyet.
Kişinin kendisine ve karşısındakine göstereceğin saygı.
O muhtemeldir ki doğuştan gelir ve bir kere gittiğinde geri getirmek imkansızlaşır.
Her yer nasıl , bakın bir etrafınıza...Her yer beton yığını. Televizyonlarda sürekli Falanca Kent , Filanca City , Feşmekanca Konfor gibi "konut" reklamları dönüp durmakta.
Kentin tam merkezinde , yeşilin tam içinde.
Hepsinin sloganı da aynı!
Beton her daim beton.
Çevre Ve Şehirlicilik Bakanımız da bu durumu yansıtıyor.
Beton çelik ile değerli hale gelir içinde yaşanacak hale gelir.
İnsan ise kalp ile.
Kalpsiz insanın betondan farkı olmaz ki..."
bkz 1 - 14 Nisan
O değil de...
Erdoğan Bayraktar'ın bizlere yaşattığı son fiyasko "Ananı da al da git" fiyaskosundan çok daha acı... Birinde en azından adam çaresiz olmasına rağmen tek derdi parasızlık idi...
Son fiyaskodaki Dilek kardeşimin problemi sağlık problemi...
Ya da ...
Anlayacakları dilden konuşalım.
Ecdadımız buyurmuş ki
"Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi. Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi"
Sen vatandaşının açlığını , sağlığını düşünmez isen...
Geliyor yine ecdaddan ...
"Nush ile yola gelmeyeni etmeli tekdir
Tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir"
15 Nisan
Dilek , kardeşim ; umarım sağlığın iyidir. |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.