Takvim, insanın hayatını
kolaylaştıran (kimi zaman ise zorlaştıran) bir buluş. Yıl
biterken yazarlar yılı bitiriş yazıları yazarlar.
Bir fanzin, dergi ya da bir gazetenin
ekinde “bir milenyum biterken” ya da “yeni milenyuma girerken”
başlıklı bir yazı baskıya verildi 1999 senesinde bugünlerde. O
yazı, bir yılı kapatmakla birlikte on yılı, yüz yılı ve hatta
bin yılı kapattığı için geniş ölçekli tutulmuştur
muhtemelen. O yazılardan birinde birileri mutlaka bahsetmiştir Dr.
Skull'dan. Öyle ya, kaç yıldan beri müzik yapmıyordu Dr. Skull.
Başında 2000 olan yıllara
girildiğinde EA Sports, spor oyunları için son iki basamağı
(FIFA 98, NBA Live 97 gibi) kullanmaktan vazgeçti. Söz konusu oyun,
hangi yıla aitse o yılın tamamı oyunun isminde geçti ve böyle
böyle 2000'lerin ilk on yılı bitti. Yazarların haricinde internet
kullanıcıları da artık “on yılı” kapatır hale gelmişti.
Birileri mutlaka Dr. Skull'dan bahsetmiştir. Öyle ya, kaç yıldan
beri müzik yapmıyordu Dr. Skull.
Başında 2, 0 ve 1 olan yıllar bol bol konser izleyerek geçti benim için. Iron Maiden'ı izledik, üstelik ikinci kez izleyişimizde bir stadyum konseriydi ve kelimenin gerçek anlamıyla İnönü Stadı yıkıldı (Eski stadyumda yapılan son etkinlik Maiden konseriydi)! Big Four'u gördük, her konserinde sahnede sanayi devrimi yapan Rammstein'ı izledik(*). Gerçi, düşününce ömür gerçekten çok çabuk kayıp gidiveriyor insanın elinden. Geriye güzel anılar da bırakıyor süphesiz. Misal Dr. Skull...
Başında 2, 0 ve 1 olan yıllar bol bol konser izleyerek geçti benim için. Iron Maiden'ı izledik, üstelik ikinci kez izleyişimizde bir stadyum konseriydi ve kelimenin gerçek anlamıyla İnönü Stadı yıkıldı (Eski stadyumda yapılan son etkinlik Maiden konseriydi)! Big Four'u gördük, her konserinde sahnede sanayi devrimi yapan Rammstein'ı izledik(*). Gerçi, düşününce ömür gerçekten çok çabuk kayıp gidiveriyor insanın elinden. Geriye güzel anılar da bırakıyor süphesiz. Misal Dr. Skull...
Dr. Skull'ın üç tane kaseti vardı.
Modası geçmiş ve hatta birazcık eskimiş takım elbisesi ile
kamera karşısına geçmiş şarkıcının yakın zamanda albüm
kaydedeceğini “kasetim çıkacak” şeklinde duyurmasındaki gibi
değil. Gerçekten de sadece üç tane kaseti vardı. Albümleri CD
olarak basılmamıştı.
Bazı çılgınlar çıktı,
birbirlerini ikna ettiler ve kayıtları tekrar elden geçirdi,
sonrasında da Dr. Skull'ın albümleri CD ve plak formatında tekrar
basıldı. Lansman gecesi yapılacaktı ve yakın zamanda Dr. Skull
şarkılarını Laneth Bir Gece'de Dr. Razor adıyla yorumlayan Razor
lansman gecesinde çalacaktı. 2019 senesinin ilk ayının son
günleriydi, Dr. Skull'ın da “konuk” olduğu gecede Alper
Yarangümeli “Ankara” konserini çıtlattı mikrofonda.
Ona inandım, Ankara'da konuk değil grup olacaklarına inandım ve ne tanışmaya gittim ne imza aldım, ne de o geceye ilişkin bir tek video izledim. Ocak ayındaki olay bir parmak baldı. Zamanını bilmediğim Ankara etkinliği ise Winnie the Pooh'un bal yemesi gibi olacaktı, olmalıydı...
Ona inandım, Ankara'da konuk değil grup olacaklarına inandım ve ne tanışmaya gittim ne imza aldım, ne de o geceye ilişkin bir tek video izledim. Ocak ayındaki olay bir parmak baldı. Zamanını bilmediğim Ankara etkinliği ise Winnie the Pooh'un bal yemesi gibi olacaktı, olmalıydı...
Başladık |
24 Temmuz 2019'da “başladık”
diyerek paylaşılan fotoğraf fitili ateşledi. Bitmek bilmeyen 106
gün vardı! Bir şekilde bitti.
Gerisi Ankara'ya gidiş, konser ve ...
Gerisi Ankara'ya gidiş, konser ve ...
Ankara'ya gidişten bahsedeyim...
Fotoğrafta gördüğünüz insanlarla güzel bir yolculuk geçirerek
konser mekanının önüne kadar geldik. Ankara'ya yaklaştığımda
zihnimi biraz kurcaladım, tarihlerden emin olmak için internetten
yardım aldım ve bir ilginçlikle karşılaştım. Bay Fişkiye
haricinde birinin, belediyesini yönettiği Ankara'ya ilk kez adım
atacaktım.
Bekle bizi Ankara! |
Aspava çentiğini attıktan ve biraz
dinlendikten sonra konser için hazırdım. Konser mekanına girdim,
gördüğüm tanıdıklarla selamlaştım. Çantamı vestiyere
verdim. Fakat o da ne? Çantamı aldıklarına dair bir numara, belge
vermediler. “Siz tarif edin, bir çantanızı veririz”
dediler.
Burada karşımıza şu sorular çıkmakta:
1- Benzer çantalı insanlar, çantasını tarif ettiğinde onlara başkasının çantasının gitmeyeceğinin garantisi nedir?
Burada karşımıza şu sorular çıkmakta:
1- Benzer çantalı insanlar, çantasını tarif ettiğinde onlara başkasının çantasının gitmeyeceğinin garantisi nedir?
2- Bu açık suistimal edilemez
mi?
Suistimale açık olsa da herkesin kendi çantasına kavuştuğunu düşünüyorum. Yine altı üstü kıytırık plastik bir numara. Aynı numaradan bir tane çantaya takılacak, bir tane de çantanın sahibine verilecek. Çok mu zor ?
Suistimale açık olsa da herkesin kendi çantasına kavuştuğunu düşünüyorum. Yine altı üstü kıytırık plastik bir numara. Aynı numaradan bir tane çantaya takılacak, bir tane de çantanın sahibine verilecek. Çok mu zor ?
Neyse neyse, konuyu dağıtmayayım...
Konser mekanına girdiğimde resmi
olmayan yıllarca beklemenin üstüne 106 günlük beklentimin son
bulmasına çok az kalmıştı. Albümlü Razor, albümünden
şarkılar çaldı. Albümdeki Dr. Skull coverı yerine yine bir
Ankara grubu olan Hazy Hill coverladılar. O sırada Ufuk Önen üst
taraftan grubu izliyordu. Ne hissetti bilemem ama ben kendisini ve
diğerlerini sahnede görmek isterdim doğrusu.
Razor |
Gelelim Dr. Skull'a...
Neyine gelelim? Hareket, ter, gözyaşı,
mutluluk, hüzün ve umut...
Yıllarca beklenen konser bir saniye
kadar kısa bir süre içinde bitti.
Dr. Skull'ın tekrar konser vermesi
yılın olayıydı. Bu kadar yıldan sonra böylesi bir performans
göstermek ise 2010'ların olayıydı...
Dr. Skull |
Akıllardaki soru ise şu. 2020'li
yıllar biterken, birileri bilmediğimiz bir mecrada bilmediğimiz
koşullarda Dr. Skull'ın albümlerinden bahsedip “90'larda
2010'ların müziğini yapan Skull, 2020'lerde 2050'lere mi göz
kırpıyor?” sorusunu ortaya atacak, yoksa 90'lardan 2000'lerden
gelen miras devam edecek ve “bu on yılı da 'Skullsız'
kapatıyoruz” mu diyecek?
Gönlüm ilk seçenekten yana...
Dr. Skull |
Yılın müzik olayına ilişkin
teşekkürlerimi sunmak isterim.
Öncelikle başlangıcından bu yana Dr
Skull'ı yalnız bırakmayan insanlara teşekkür ederim.
Bir çılgınlık yapıp, grubu ikna
eden, tekrar albüm basan ve konserler düzenleyen Hammer, Vera ve
Laneth'e teşekkür ederim.
Kullandığım fotoğrafları için
Slim'e, Serkan Tuna'ya, Şevket Gülen'e ve Bekir Sıtkı Esendir'e
teşekkür ederim.
The Beatles'ı sahnede görüp çığlık
atarak bayılan genç kız gibi olan halime 106 gün sanal ve gerçek
yollardan bana katlanan arkadaşlarıma teşekkür ederim.
Üstteki noktayı koyduktan sonra bu
cümleye başlamam sanırım ki bir saatimi aldı. Ne demeli, nasıl
demeli bilemedim doğrusu...
En önemlisi; o gecenin yıldızlarına
teşekkür ederim.
Değerli Doktorlar, elbette her yıl
Tıp Bayramınızı da kutlarız ama lütfen müzikal olarak da ayrı
kalmayalım. Bizlere öyle şarkılar dinlettiğiniz, böyle bir
hikaye yaşattırdığınız için teşekkür ederim. Bırakın yeni
şarkı yapmayın, ama her yıl bir yerde buluşalım, siz çalın
biz dinleyelim.
:) |
*: Bu tanımlama bana ait değil ama kimden duydum/okudum hatırlamıyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.