2021/09/01

Bugün Evden Çıkasım Yok

Güncelleme vakti geldi anlaşılan.  Nasıl yapmak gerek bilemiyorum, en iyisi bir itirafla başlayayım.


2000 isimiyle kişisel tarihime düştüğüm notta şu ifadeyi kullanmışım:

"Arada gülsek de yine de kaburgamız kırılmıştı, batıyordu gülerken..."

Kaburga kırılma anı, yazıda belirtilenin aksine tamamen ülke gerçekleri ile ilgili değildi. Sakladım, itiraf edeyim.

"Ağustos yirmi iki" diyen Ferhan Şensoy'un üzüntüsünü sakladım içimde. Yılların oyuncusu, o an oynamıyorsa, o an özelse ben de bu özel anı kendime sakladım.

Hoş, sanki kendime sakladım da sanki burayı milyonlarca insan okuyor. "Biri de bir, bini de bir" diye bir hesap var ya, öye işte...

"Efendi, efendi, nerede biliyorsun oynamadığını?"

Sevdiği ve yitirdiği insanlar hakkında konuşmasına daha önce şahit oldum da ondan.

Güncelleme dedik, peki o zaman...

27 Nisan 2019'da Ses Tiyatrosu'nda izledim. Büyülenmiş bir şekilde dışarı çıkarken şu notu düşmüşüm:

"Elimde telefon olmasa, zamanda yolculuk yaptım muhtemelen, diyebilirdim.

Tuttuğum telefon ne yazık ki beni bu yılda tutuyor...

Bu yılı yaşamak olmanın burukluğu bile büyülenmemem için yetersiz neyse ki. :)"

Hatalarla dolu. Normal, hem kaburgam kırılmıştı hem de zamanda yolculuk yapmıştım.

Derken 2020 model "Şahları da vururlar"ın açıklanması, pandemi nedeniyle salonların kapanması, Levent Ünsal'ın ölümü... İçimden bir parça o oyunu izleyemeyeceğimi biliyordu, ne yazık ki nedenini de biliyordu. Üzgünüm, çok üzgünüm...

Kayıt altındaki oyunları, basılı kitaplarını geçtim. Dilden dile dolaşacan, ağızlarda pelesenklerden bir demet olan bir dil cambası yitirdiğimiz. Çok gülünçsün Azrail, Ferhan Şensoy ölür mü?

 























Ayrıca:

2000 

Rüya Rüya İçinde